Yirminci yüzyılın son çeyreğinde bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı
gelişmeler; ekonomik, toplumsal ve siyasal doğrultuda çok boyutlu değişim-dönüşüm
sürecini başlatmış, toplumun tüm kesimlerinde, günlük hayatımızın her alanında
bilgisayar kullanımının çağın gereği olduğu şuurunu oluşturmuş; ekonomik gelişme,
rekabet üstünlüğü ve toplumsal refahın sağlanmasında “bilgi toplumu” ve “e-ticaret”
stratejik bir önem kazanmıştır. “Bilgi Toplumu” kavramı artık neredeyse hergün
karşımıza çıkmaktadır. İkibinli yıllarda, ancak bilgi toplumu haline gelmeyi
başarabilmiş ülkelerin küresel süreçte söz ve karar sahibi olabileceği, dolayısıyla eticarette
üstünlük sağlayacağı ve refah toplumu olmaya devam edeceği ileri
sürülmektedir. Bu nedenle ülkeler “Bilgi Toplumu” olma yolunda önemli çalışmalar
yapmaktadırlar.
Dünyanın gelişmiş ekonomilerinin son yıllarda beklentilerin ötesinde büyüme
gerçekleştirmesinin arkasında yatan temel etkenlerden bazıları hiç kuşkusuz bilgi ve
iletişim teknolojilerinde ulaştıkları seviye, bilgisayarla çalışma eğiliminde yaşanan
gelişme ve internetin her alanda yaygın kullanılmasıdır.
Ülkemizin bilgi toplumuna doğru ekonomik ve toplumsal gelişimi ve
dönüşümünü sağlayabilmesi ve rekabetçi dünyada yerini alabilmesi için; bilim ve
teknolojiyi üreten, endüstriye uygulayabilen ve toplumsal faydaya dönüştürülebilen
konuma gelmesi, e-ticareti bilgi ve iletişim teknolojileri yeteneğini geliştirmenin bir
aracı olarak görmesi ve buna yönelik politikalara öncelik vermesi kuşkusuz büyük
önem taşımaktadır.
Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan bu hızlı gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan, elektronik ticaret; tüketicilerin, işletmelerin ve kamu kurumlarının elektronik ortamda (internet ya da intranet) yazı, ses ve görüntü şeklindeki sayısal bilgilerin işlenmesi, iletilmesi ve saklanması yoluyla, bilgilenmesi ve araştırma yapması, taahhüde girmesi, mal ve hizmetlerin müşteriye
teslim edilmesi, bedelinin ödenmesi, satış sonrası bakım ve destek hizmetlerinin
yerine getirilmesi eylemleri süreci olarak tanımlanabilir.
E-ticaretten beklenenler, karşı konulmaz bir olgu olan küreselleşme
sürecinden yararlanma, rekabet üstünlüğü sağlama, uluslararası ticaretten daha çok
pay alma ve ülkemizin sosyal ve ekonomik kalkınmasının sürdürülebilirliğine katkı
sağlama olarak özetlenebilir.
Üklemizde, e-ticaret konusuyla ilgili çalışmalara, Bilim ve Teknoloji Yüksek
Kurulu’nun (BTYK) 25.03.1997 tarih ve 97/3 sayılı kararı uyarınca, Dış Ticaret
Müsteşarlığı koordinatörlüğünde kamu ve özel kesim kuruluşları temsilcilerinin
katılımıyla oluşturulan, Elektronik Ticaret Koordinasyon Kurulu’nun (ETKK) Şubat
1998 tarihli toplantısıyla başlanmıştır.ETKK’nın çalışmaları sonucu hazırlanan ve
BTYK’ya sunulan Mayıs 1998 tarihli rapor ve müteakip çalışmalara Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı aktif olarak katılmıştır.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bir yandan ETKK çalışmalarına katılırken, diğer
yandan da e-ticaret konularıyla ilgili Bakanlıkça yapılacakları; e-ortamda yapılacak
alışverişlerde tüketicilerin korunması, ticaret hukukunun e-ticaret açısından
irdelenmesi, sınai mülkiyet mevzuatı ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerle ilgili
çalışmalar olarak belirlemiştir. Bu kapsamda, 4077 sayılı TKHK tasarısı taslağı
hazırlanmış ve tartışmaya açılmış, KOBİ-NET projesi uygulamaya konulmuştur. Diğer
yandan Adalet Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen Türk Ticaret Kanunu değişiklik
tasarısı taslağı çalışmalarına katılınmakta Sınai Mülkiyet mevzuatı konusunda ise
Türk Patent Enstitüsü çalışmalarını sürdürmektedir.
“E-Ticaret ve Türkiye’deki Gelişmeler” isimli bu yayın; Ülkemizce ve
Bakanlığımızca e-ticaret kapsamında yapılan/yapılacak olan idari, hukuki ve teknik
çalışmalara katkı sağlamak, ilgilenenlere kaynak oluşturmak amacıyla hazırlanmıştır.
Bu yayının amaçlanan doğrultuda e-ticaret konusunda yapılacak çalışmalara katkı
sağlayacağını umuyor, hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum.