Alışverişe çıktığınızda trafikte saatler harcarsınız.
Tam “alışveriş merkezine geldim”dediğinizde otoparkın ne kadar dolu olduğunu görürsünüz ve aklından şucümle geçer: “Bedava mı dağıtıyorlar, alışveriş için niye herkes bugünü buldu?”
Zor bela park yeri bulduktan sonra güvenlik kapısında cihaz sinyalverdiğinden güvenlik görevlisinin “Lütfen üzerinizdeki metal cisimleri kenara koyar mısınız” uyarısı ile yenidenkapıdan geçmek zorunda kalırsınız ve uçağa binecek yolcu edasıyla arandıktan sonra artık alışverişmerkezine girmeye “hak” kazanırsınız.
Kalabalığın ve promosyon için yolunuzu kesen onca görevlinin arasındansıyrılıp çocuğunuzun bisikletini, eşinizin ne zamandır istediği saç düzleştiriciyi sepetinizekoyduğunuzda aslında o ana kadar raflar arasında gezerken ne kadar gereksiz şey varsa aldığınızı farkedersiniz.
Tam o esnada, ihtiyacınız olan telefonu bir dahaki ay almaya karar vererek kasayayönelirsiniz.
O da ne! Sırada bekleyen onlarca insan, doldurduklarısepetleri boşaltmaya çalışırken en öndeki kadının aldığı peynirin barkodunu kasa okumadığından raftan yeni birpeynir alması için görevli çağrılır ve siz kara kara düşünerek beklemeye başlarsınız.
Ve uzun bir bekleyişin sonunda artık sıra size gelmiştir. Bir taraftansepetinizi boşaltırken diğer tarafta torbalarına yerleşmeyi bekleyen bir dolu ürün vardır. Bu nedenleaceleyle kasanın öbür tarafına geçer ve tek tek o birbirine yapışmış poşetleri açmayaçalışarak içlerini doldurursunuz.
Kasiyer size tutarı söylediğinde kredi kartlarınızdanbirinin limitinin yetersiz kalacağını düşündüğünüzden iki kartı birden uzatırsınız ve tüm şimşekleri üzerinizeçektiğiniz noktada alışverişinizi tamamlarsınız.
Yine alışveriş merkezinin kalabalığını yararak sepetinizle beraberaracınıza ilerlersiniz ki o da ne! Bisiklet arabanıza sığmıyor!.. On beşdakika uğraştıktan sonra arabanızın koltuklarını yatırarak bisikleti arabaya yerleştirir, evin yolunu tutarsınız.
Bütün aldıklarınızı tek tek yukarı çıkarırsınız.
Eşinize sürpriz yapıp aldığınız saç düzleştiriciyi ona uzatırken yorgunluktan
yüzündeki tebessümü fark edemediğiniz gibi çocuğunuza bisikletine binmesinde
yardımcı olacak haliniz de kalmamıştır.
Çünkü siz, o Pazar günü alışverişe çıkmışsınızdır!
Şimdi asıl soru şu: E-Ticaret ile tümihtiyaçlarınız kapınıza kadar getiriliyorken, alışveriş için bu kadar zaman ve ekstra para harcamaya değer mi?
Çocuğunuzun hayallerini süsleyen bisikleti, eşinizin o çok istediği saç düzleştiriciyi ya da e-postalarınızı takip edebileceğiniz bir telefonu ararken harcadığınız zamanı ve aslında görünmeden cebinizden çıkan paralarla neler yapabileceğinizi bir düşünün...
Unutmayınız ki E-Ticaret size gereksizmasraflar yaptırmaz ve ihtiyacınız dışında para harcamadığınızdan bütçenize fayda sağlamaktadır. Ayrıca binlerce çeşidi bir anda inceleyereksatın alabileceğiniz tek platform gene E-Ticaret`tir.
|