20 yıl kadar önceki tüketici davranışlarına ve tüketicilerin alım kararlarına nasıl vardıklarını inceleyelim. Ayşe Teyze tüketici olarak reklamlardan, gidip bizzat ziyaret ettiği dükkanlardaki eski tabirle esnaflıktan, Fatma Teyzeden aldığı referanslardan etkilenerek fiyat karşılaştırması da yaparak alım kararını veriyordu. O zamanlar televizyon şimdikine göre daha yeni ve ulaşılmazmış gibi algılanan, genellikle hep doğruların söylendiği bir mecra olarak kabul ediliyordu.(bilinç altında) Ve eğer bir ürünün televizyondaki reklamı seyredilmişse, o reklamda verilen mesajların doğru olduğu algısı o günlerde daha kuvvetliydi. Ne zaman onlarca televizyon kanalı kuruldu, herbirinde yüzlerce ürünle ilgili YENİ XXXX, EN İYİ XXXX, gibi ibareleri tüm ürünler için gördüler, işte o zaman reklam dünyasının iç yüzünü çok daha iyi anladı tüketiciler. Ve artık TV reklamlarının etkileri azalmaya başladı.
Günümüzde tüketiciler kararlarını verirken neler yapıyorlar. Şimdi bu konuya göz atalım. TV reklamları eskisi kadar güvenilmese de yine var. Bir ürün ile alakalı yüzlerce marka var. Kalite-Fiyat skalasına dükkanları gezerek vakıf olmak neredeyse imkansız. Komşuluk ve aile gezmeleri en azından metropollerde yok denecek kadar az. Dolayısıyla fatma teyze referansları da eskisi gibi değil. Bütün bu değişimlerin boşluklarını sizce neresi karşılıyor. Evet İNTERNET karşılıyor bu açıkları.
İnternette binlerce Fatma Teyze`nin referanslarının bulunduğu forumlar, onlarca firmayı 1 saat içerisinde web sayfalarından bulup fiyat karşılaştırma yapabilmek. Evinizde oturarak her bir markaya telefon ile ulaşarak bilgi alma imkanı... vs vs.
Şimdi bu tüketici bu malı online olarak almasa da gidip dükkanından alsa e-ticaret ile alakası yok mu? Satınalma kararının tüm süreçlerinde internetten süreç yönetimi yapmış. İnternette kendine yer edinmemiş herhangi bir firmaya zaten ulaşmamış. Bence bu da ticaretin içerisinde online markalaşmanın bir ürünü.
Türkiye e-ticareti, dar anlamıyla yani online alışveriş şekliyle biraz geç karşılamış bir ülke. 2010 yılında sadece 3,5 Milyon kişi online alışveriş deneyimi yaşamış. Bu rakam 2012 yılında 10,5 milyon olarak öngörülüyor. Tabi burada ineternet nesli olarak yetişmiş olan kişilerin artık 30`lu yaşlara adım atmış olması da etkili. İnternetten uzak durmuş olan nesiller yavaş yavaş yerini internet nesline bırakıyor.
Tüm bu verilere baktığımızda 2011 yılının Türkiye`de e-ticaret yılı olacağı görülüyor. Doğru ürünü, doğru hizmetle, fatma teyze referanslarını da alarak hizmet verebilen online markalar bu yıl çok büyüyecek.
Bizler de evimizden online market alışverişi gibi nimetlerin tadını çıkarmaya devam edeceğiz. İnternet yatırımcılarına duyurulur. 2011 de internette rüzgar kuvvetli esecek, yelkenleri açma vaktidir. Bol kazançlar
|